15 Haziran 2015 Pazartesi

TABİP ODALARI EGE BÖLGE TOPLANTISI


    Ege Tabip Odaları Bölge Toplantısı 13 Haziran 2015 tarihinde Manisa’da yapıldı. Toplantıya Manisa, Aydın, Denizli, İzmir, Muğla, Uşak, Antalya, Isparta Tabip Odaları temsilcileri ve Merkez Konseyi’nden Fatih Sürenkök ile Hande Arpat katıldı.
Siyasi partilerin sağlık programları bağlamında seçim sonrası Türkiye sağlık ortamı, sağlıkta dönüşümün çıktıları ve şiddet, Aile Hekimliği nöbetleri ve gelinen nokta, çalışan ve emekli hekimlerin özlük haklarının tartışıldığı toplantıda ayrıca çevre politikalarının sağlık üzerine etkileri ve Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp fakültesi Hastanesi’nde yaşanan şiddette ele alındı. 
Toplantı sonucunda aşağıdaki kararlar alındı:
Türkiye’de meclise girmeye hak kazanmış siyasi partilerin sağlık politikaları incelendiğinde iyi hekimlik değerlerine yakın, özlük haklarımızda düzeltmeye giden politikaları ve insanca çalışabileceğimiz bir sağlık ortamını savunanlar olduğu gibi bunların çok uzağında olan söylemler de vardır. Hekimler Türkiye’de sağlıklı yaşam hakkını savunmaktadırlar. Kendilerinin de insanca yaşaması için özlük haklarının ve maaşlarının artırılması gerekmektedir. 
Sağlık ortamında yaşanan şiddet her geçen gün aramızdan birilerini daha almaktadır. Bunun son örnekleri Manisa’da kurşunla yaralanan Dr. Yener Bakan ve maalesef acısı hala çok taze olan Dr. Kamil Furtun’dur. Öfkemiz ve üzüntümüz her geçen gün artmaktadır. Görünen odur ki bu yönetim, bu bakanlık, bu idare hekimine sahip çıkmamıştır, sağlık hizmeti sunduğumuz hastanelerimiz güvenli olmaktan çıkmıştır. SABİM ise ayrı bir şiddet kaynağı olarak durmaktadır.
Tıp eğitimi sağlıkta dönüşüme feda edilmiştir. Her geçen gün bir yenisi eklenen tıp fakültelerinde yeterli eğitim almadan hekimler mezun olmaktadır. Ayrıca asistanlar yeterli uzmanlık eğitimi almamakta ve insanüstü bir çabayla çalışmaktadırlar.
Milletvekili olarak seçilen hekimlerle önümüzdeki dönemde görüşülüp ne istediğimiz, neden istediğimiz anlatılmalı; emekliliğe yansıyan, insanca yaşayabileceğimiz, üzerimizde performans baskısının olmadığı bir ücret talebimiz doğrultusunda yasaların bu meclisten çıkarılması, SABİM, BİMER gibi şikâyet kurullarının ortadan kaldırılması, şiddeti önleyecek yasaların çıkarılması ve hekimlerin insanca çalışma ortamlarına sahip olması, tıp eğitiminin ve uzmanlık eğitiminin düzeltilmesi, hekimlerin üzerinde ki siyasi, toplumsal baskının azaltılması için uğraşılmalıdır. Ayrıca hekim milletvekillerine parti programlarında ki sağlık ortamına dair taahhütlerinin takipçisi olacağımız da belirtilmelidir.
Gerek ulusal gerekse uluslararası yasalarla tanımlanan güvenli çalışma ortamını sağlamak Sağlık Bakanlığı’nın görevidir. Bizler bağlayıcılığı olan, altına imza atılmış bu yasaların uygulanmasını sağlamayan Sağlık Bakanlığına yönelik gerekirse hukuki mücadelenin de başlatılması gerektiği düşüncesindeyiz.
Aile hekimlerine nöbet adı altında getirilen angarya ile mücadeleye devam edilmeli ve destek olunmalıdır. 20,21,22 Mayıs tarihlerinde yapılan grev eylemi yurt genelinde başarılı geçmiştir. Aile hekimlerinin özlük haklarının düzeltilmesi, angaryanın kaldırılması, artık uygulanmaya başlanan cezaların iptali için çalışılmalıdır.
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşanan şiddeti kınıyor, sağlık çalışanlarının iş bırakma eylemlerini destekliyoruz.
Kapitalizmin ürettiği sağlık politikalarının sağlık üzerindeki etkilerinin bir benzerini çevre üzerinde görüyoruz. Sağlıklı yaşam için temiz su, temiz hava ve temiz toprağın olmazsa olmaz olduğuna inanan hekimler olarak Kaz Dağları’ndaki kıyımı, Manisa Çal Dağı nikel madeni, Yırca Köyü termik santrali, Köprübaşı uranyum madeni, İzmir Efem çukuru altın madeni, Gediz ve Menderes nehirlerinin kirliliği ve bu kirliliği artıran jeotermal santralleri, Beşparmak dağlarında açılması düşünülen maden ocaklarını üzülerek izliyoruz. Bizler yeni meclisten çevreyi, doğal yaşamı korumasını, ÇED yasasını yeniden düzenlemesini istiyor; Ege Bölgesi de dahil ülkemizde doğayı yok eden, yaşam alanı bırakmayan madencilik, termik santral, jeotermal enerji uygulamalarına son verilmesini talep ediyoruz.


AFYON TABİP ODASI, ANTALYA TABİP ODASI, AYDIN TABİP ODASI, BALIKESİR TABİP ODASI, ÇANAKKALE TABİP ODASI, DENİZLİ TABİP ODASI, ISPARTA TABİP ODASI, İZMİR TABİP ODASI, MANİSA TABİP ODASI, MUĞLA TABİP ODASI ve UŞAK TABİP ODASI


3 Haziran 2015 Çarşamba

Uşak Özel Öztan Sağlık Hastanesi Ziyaretimiz!


   UŞAK TABİP ODASI BAŞKANI DR. ADNAN MEMİŞ VE YÖNETİM KURULU(UŞAK TABİP ODASI GENEL SEKRETERİ DR. ALİ KARAOBA VE YÖNETİM KURULU ÜYESİ DR. AHMET ÇİFTÇİ UŞAK ÖZEL ÖZTAN SAĞLIK HASTANESİ BAŞHEKİMİ DR. M. UĞUR ÖZTAN VE HEKİMLERİNİ ZİYARET ETTİ.





Dr. M. Uğur ÖZTAN, Dr. Adnan MEMİŞ, Dr. Ali KARAOBA, Dr. Ahmet ÇİFTÇİ, Dr. Mustafa SAĞLAM, Dr. Dalyan ÖZDEMİR, Dr. S.Derya AKIN, Dr. Zekeriya GÖKALP, Dr. Murat LEKİLİ, Dr. Bülent ÖZDEMİR, Dr. Mesih YEL, Dr. Mehmet Uğur İÇKE, Dr. Sebahat DERİCİ, Dr. Ahmet ÇAYAKAR, Dr. Mehtap POLAT ve Dr. Erol İNAN Keyifli sohbet için tüm hekim arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.

Saygılarımızla
Uşak Tabip Odası Yönetim Kurulu

2 Haziran 2015 Salı

Uşak Medicalpark Ziyaretimiz!


    UŞAK TABİP ODASI BAŞKANI DR. ADNAN MEMİŞ VE YÖNETİM KURULU ÖZEL MEDİCALPARK UŞAK HASTANESİ YÖNETİM KURULUNU VE HEKİMLERİNİ ZİYARET ETTİ.

Dr. Adnan MemisDr. Göksel ENSARİ, Dr. Musa ErsoyDr. Murat YÜZÜAK, Dr. Gökalp Çağrı ÖZTÜRK, Dr. Ahmet ÇİFTÇİ, Dr. Ulaş ÇelebiDr. Ahmet YildirimDr. Guvenc Dnr ve Dr. İbrahim OYMAK

Keyifli sohbet için tüm hekim arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.
                                                                                                     Saygılarımızla
                                                                                     Uşak Tabip Odası Yönetim Kurulu

1 Haziran 2015 Pazartesi

Dr. Kamil FURTUN Basın Açıklaması

Değerli sağlık çalışanları ve Saygıdeğer basın mensupları,

2005’de İstanbul’da Prof. Dr. Göksel Kalaycıoğlu
2008’de Giresun’da Dr. Ali Menekşe
2012’de de Gaziantep’te Dr. Ersin Arslan hastanede görevleri başlarında katledildiler.
Maalesef bu üç cinayetin ardından sağlıkta şiddette değişen tek şey şiddetin artması oldu. Sağlıkta şiddet bir kez daha cinayete dönüştü. Tarih yine tekerrür ederek 29 Mayıs 2015‘te Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde görevli Göğüs Cerrahisi Uzmanı Operatör Doktor Kamil Furtun silahlı bir saldırı sonucu öldürüldü. Yılın doktoru seçilmişti, binlerce hastaya şifa dağıtmıştı ama kendini bilmez bir psikopatın kurşunlarına hastane koridorlarında hedef oldu.
Yüreğimiz acı ve öfke dolu. Meslektaşımızın görev yaptığı hastanede hunharca katledilmesini nefretle kınıyoruz.
Öfke ile doluyuz; çünkü biliyoruz ki her geçen gün artan ve canımızdan can alan sağlıkta şiddet olaylarını önlemek için pek çok şey yapılabilirdi... Niyetler, hedefler, planlar bu yönde olsaydı Doktor Ersin, doktor Melike, Doktor Kamil bugün aramızda olacaklardı...
Uyardık,
Acil taleplerimizi ilettik; görmezden geldiler.
Türk Ceza Kanununa ek maddeler önerdik, yok saydılar.
Açıklamalar, eylemler, toplantılar, Meclis Komisyonu’nda sunumlar yaptık, dikkate almadılar.
Biz, bu cinayetlere zemin hazırlayan faktörleri iyi biliyoruz.
Her olaydan sonra yapılan uyarıları dikkate almayıp önlem almayanlar bu olayın sorumlusudurlar.
Hayatından endişe ederek hizmet sunan sağlık çalışanlarının, şiddete uğrayanların ve yitip giden canların vebali onlarında üzerindedir.
Bu cinayette sorumluluğu olanlar:
“Ben doktora iğne yaptırmam, doktor bir iğne yapar, adamı felç eder icabında.” diyenlerdir.
Bu cinayette sorumluluğu olanlar:
“Doktor efendi dönemi bitti” diyenlerdir,
Bu cinayette sorumluluğu olanlar:
“Doktorların eli hastaların cebinde”, "Doktor efendi mani peşinde" deyip miting meydanlarında vatandaşa sağlıkçıları yuhalatanlardır;
Bu cinayette sorumluluğu olanlar:
Sağlıkçıları her fırsatta kötüleyen, "paragöz, tembel" diyen, SABİM'le terör estirenlerdir.
Hastanelerde; Hekiminden Hemşiresine Ebesinden Teknisyen ve teknikerlerine memurundan hizmetlisine kadar bütün sağlık çalışanları güvenli bir çalışma ortamına hasret bırakılmışlardır.
Çalışanların güvenliğini sağlama konusunda çaresiz ve zavallı bir durum sergilemektedirler.
Devlet çalışanını korumaktan aciz bir hale gelmiştir.
Değerli Basın Mensupları,
Sağlıkta şiddet sloganlarla veya toplantılarla çözülecek bir iş değildir. Buradan soruyoruz: Bunu anlamak için kaç canın daha kurban verilmesi gerekiyor? Sadece 2014 yılında Beyaz Koda 11 binin üstünde şiddet vakası ihbarı bırakılmış. Resmi kayıt bu kadar ise şiddetin ulaştığı vahim durum ortadadır.

Sorunlara çözüm olmanın ötesinde, hiçbir derde derman olmayan “Şiddete Sıfır Tolerans” sloganı işe yaramamıştır. Hasta sayısı ile övünen bir bakanlık çalışma şartlarını ve iş yükünü artırmış, sözüm ona hasta hakları ve oluşturulan alo 184 şikâyet hatları ile çalışanlar, vatandaşa adeta hedef gösterilmiştir.
Değerli Basın Mensupları; 
Uşak Tabip Odası ve Uşak Tek Sağlık Platformu olarak biz yaşanan bu vahşi cinayeti protesto etmek ve can güvenliği talebimizi bir kez daha dile getirmek için bugün tüm yurtta iş bıraktık. Talebimiz çok basittir. Sadece güvenli çalışmak ve akşam olunca sağ salim ailemize kavuşmak istiyoruz.

Değerli sağlık çalışanları, Saygıdeğer basın mensupları,
YASTAYIZ / İSYANDAYIZ!
Lütuf değil, insan olarak hakkımızı istiyoruz ve hayatını kaybeden doktorumuz Kamil FURTUN’u bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.
Hepinize Teşekkür ediyor, Saygılar sunuyorum.
Uşak Tabip Odası ve Uşak Tek Sağlık Platformu adına
Dr. Ali KARAOBA